22 Mart 2010 Pazartesi

Mozaik

























Mozaik

Genellikle küçük, çeşitli ebatlarda, bir birinden farklı renk ve armonilere sahip üç boyutlu parçacıkların yüzey üzerinde bellirli bir görsel oluşturmak için bir araya getirilmesiyle oluşan bütündür. İlk olarak Sümerler tarafından ev duvarlarına batırdıkları çömlek parçalarıyla yaratılan bu teknik günümüzde iki biçimde uygulanmaktadır.

Bunun yanı sıra M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan tarihi ile bir çok medeniyet ve uygarlığın görsel anlatıcısı olan mozaik, tarihi birer belge niteliği de taşımaktadır. Ait oldukları medeniyetlerin din, kültür ve yaşam biçimleri hakkında bilgi veren mozaikler tarih boyunca mimarinin önemli bir yapı öğesi olarak kullanmıştır ve bu işlevi günümüzde de devam etmektedir.

Yeni Mozaik

Gelişim süreci boyunca Mezopotamya, Roma, Bizans, Anadolu’da erken İslam Uygarlıkları ve Avrupa’da, Rönesans ile birlikte özellikle dini yapılarda, evlerde ve sarayların iç mekanlarında kullanılan mozaik sanatı 20.y.y. da bu kullanım alanlarının dışına taşmıştır. Klasik mozaik geleneğinde bulunan resim dili bırakılmış, yerine soyut desenlerin oluşturduğu, kulanım şekli itibari ile bulunduğu çevreye estetik değer katan yeni biçimlerde uygulanmıştır. Dış çephe kaplamaları, heykeller, oturma birimleri, çeşme ve başka alan tasarımları mozaiğin yeni kullanım sahaları olmuştur. Böylece mozaik iç mekandan dış mekana taşmıştır.

1900 yılların başında kabul edilen sanat akımlarımdan Art Nouveau ile birlikte mozaik modern mimarinin kullanım alanına girmiştir. Estetik kaygıların çok ön plana çıktığı, doğayı referans gösterip güzele vurgu yapan bu akım,modern anlamda en etkili mozaik örneklerinin yapıldığı dönemdir.

Barcelona’nın çehresini oluşturan kişi olarak kabul edilen ünlü ispanyol mimar A. Gaudi en önemli yapılarında heykel ve rölyefle birlikte mozaik kullanmış, adeta yapılarını mozaikle giydirmiştir. Gaudi’nin yapıları mozaiğin mimari kullanımı bakımından en önemli örneklerdir. Çeşitlenen sanat akımlarıyla birlikte Miro, Picasso, Chagall, Klimt ve ülkemizde Bedri Rahmi Eyüpoğlu gibi modern sanatçılar birçok yapıtını mozaik olarak ortaya koymuştur. İlerleyen teknikler ve peyzaj mimarisinin gelişmesiyle birlikte 1950 sonrasında Niki de Saint Phalle, Hundertwasser gibi sanatçılar mozaiği bir adım daha ileriye götürüp, heykeller ve yeni çevre düzenlemeleri yapmışlardır.

Teknikte sınırların hepten kalktığı günümüzde ise metalden cama, hurda atık malzemeden doğal taşa kadar her türlü materyal genişleyen uygulama alanlarıyla birlikte mozaik yapımında kullanılabilmektedir. Hem estetik hem de yapısal özellikleri ile binaların ve kentlerin oluşumunda mozaik kullanımı devam etmektedir.


Naiv Atölye